Advertisement

Main Ad

2 yıl mezuna kalma, Tıp Fakültesi hayali ve sınav süreci





Başlıktan da anlayacağınız gibi 2 yıl mezuna kaldım :) Şimdiye kadar yaşadığım en zor dönemdi diyebilirim.

En iyisi ben size her şeyi baştan anlatayım.1997 yılında Almanya'da doğdum ve eğitimimin bir kısmını Almanya'da aldım. Daha sonra ailemle birlikte Türkiye'ye döndük ve eğitimime burada devam ettim. O zamanlar SBS vardı. İlk SBS ye girdiğim yıl kendime göre düşük bir puan almıştım. Adı sayılır bir liseye girebilmek için bu puan yeterli değildi ve ailem de bu puanı almama bir hayli üzülmüştü çünkü ben hep derslerine çalışan bir öğrenciydim. O yıl en zorlu dönemimdi diyebilirim, neden başaramadığımı anlamaya çalışıyordum. Daha sonra Mümin Sekman’ın İnsan isterse kitap serisini keşfettim. Hayatımda bana gerçekten başarılı olmak için cesaret veren kitaplar bunlardı. Sadece bu seri değil aslında, alışılmış başarısızlıkla ilgili Mümin Sekman’ın birçok kitabı var bunları okumanızı tavsiye ediyorum. Neyse konuya devam edelim:) Bu kitap serisini okumadan önce hep başaramam diye düşünüyordum fakat okuduktan sonraki SBS’de puanımı 70 puan yükseltmiştim. Bir sonraki yılsa daha iyi bir sonuç elde edip tercihlerimi yapmıştım. Sonuçlar açıklanınca biraz üzülmüştüm çünkü şehirde bulunan en iyi 3. Liseye girebilmem için sadece 2 3 puanım eksikti fakat gideceğim lisenin beni engellemeyeceğini biliyordum. Liseye geçtim, okulum güzel ve küçüktü. Son yıla kadar sınav adına pek bir çalışma yapmamıştım her zaman o dönemki sınavlara çalışır YGS LYS için harıl harıl testçözmezdim (9,10,11 de hiç çözmedim aslında:)) 12.sinifa geldiğimde artık sınava yönelik çalışmaya başladım puanlarım yine istediğim gibi değildi. Sınava girdim ve istediğim puanı elde edemeyince mezuna kalmaya karar verdim. Mezuna kalınca dershaneye gitmeyip kendi başıma her şeyi halletmek istedim çünkü yapacaksam yine kendim yapacaktım. Soruları çözemediğimde eski dershane hocalarıma veya soru çözüm platformları var onlara soruları atıyordum. Bu mezun senemde elimden geleni fazlasıyla yaptığıma tamimiyle eminim ve bu konuda da gönlüm rahattı.Sınava girdim sonuçlar açıklandı ve puanım yine istediğim gibi değildi. Puanım hayli yükselmişti (yaklaşık 100 puan) aynı SBS senemdeki gibi. Ama puanım tıp fakültesi için yeterli değildi. Küçüklüğümden beri hayalim doktor olmaktı.Birçok kişi parası veya sadece unvanı için okumak ister fakat ben insanlara yardım etmek istiyordum ve nasıl daha anlatabilirim bilmiyorum fakat hayalimde hastanede doktor olup insanlara hep yardım etmek vardı. 3. yıla kalmaya karar verdim. Başka bir mesleği seçersem o meslekte mutsuz olacağımı biliyordum. İnsan hayalsiz yaşayamaz, ben de hayalime tutunduğum için 2. mezun yılıma kaldım.Dershaneye yine gitmedim çünkü kendi başıma yapabileceğimi biliyordum.Gerçekten beni zorlayan. bazen kendimi bile sorgulamama sebep olan yıldı. Çünkü önceki sene elimden geleni fazlasıyla yapmıştım ve daha ne yapabilirim bilmiyordum. Hatta ilk kitabı elime almam çok zordu "yine mi aynı şeyler, neyi yanlış yapıyorum, yine mi bu konu..." gibi şeyler aklımdan geçiyordu.Bir şekilde geçti o yıl. Çalıştım. Hayalim için. Sınavda en çok yanlışım Türkçe‘den geliyordu çünkü Türkiye'de doğup büyümemiştim ve 1 dakika içinde paragrafı anlayıp birbirine yakın iki şıkkı ayırt etmek benim için çok zorlayıcıydı fakat ben bırakmadım paragraf kitapları çözdüm. Hangi konuda eksiksem orayı kapatmaya çalıştım. Sınava girdim, puanım iyiydi ama yine yetmiyordu. Artık her şeyi tüketmiştim açıkçası. Bir yıl daha gücüm yetmezdi ve psikolojik olarak çok zorlayıcı bir yıldı. Yani 2. Kez mezuna kalırsanız psikolojinizin çok sağlam olup yenilseniz de yeniden yapabilirim diye ayağa kalkacak gücünüzün olması lazım aksi halde o yıl sizi yer bitirir ve bir önceki yıldan daha kötü bir puan elde edersiniz.Çok şükür ki ben puanımı yükseltmiştim ama devlet tıp fakültesine maalesef ki yetmiyordu. Çok üzülmüştüm. Hem de çok. Günlerce ağladım ama bu yıl tercih yapmam lazımdı bir sonraki yıla tekrar çalışmaya gücüm yetmezdi. Ailem üzüldüğümü görünce kısmi burslu tıp fakültesini yazmamı söylediler. Ben de öyle yaptım fakat sonradan öğrendim ki yabancı vatandaşı olduğum için kabul edilmiyormuşum yani sistem ben T.C. vatandaşı olmadığım için error veriyordu. Lys’den tıp kazanma hayalim böylelikle bitmiş oldu.

Aynı yıl lisemden bir belge gerekiyordu onu almaya gittiğimde müdür yardımcımız bana yabancı öğrenciler (YÖS) için sınav var ona girsene dedi. Ben de araştırdım ve Mersin'de Mersin üniversitesi yabancı öğrenci sınavına girdim. Puanım 100 üzerinden 93.75 geldi yani o yıl YÖS’e hiç çalışmadım denebilir (LYS ye çalıştığım için) yapamadığım birkaç IQ sorusu vardı.( Bu arada YÖS öyle söylendiği kadar kolay bir sınav değil evet LYS kadar zorlayıcı değil ama Marmara gibi ünilerin sınavlarında Iq da kalem oynatamıyorsunuz.)Neyse tercihimi yaptım ilk tercihte alınmadım genelde alınan Azeri, İran,Türkmen, Suriyeliydi. 2. Tercihimi yaptım yine alınmadım 3. yü yaptım yine alınmadım 4 5 6 derken tercihler bitti ve ona da alınmamıştım. YÖS' de uyruğa göre alınma var ve Alman vatandaşı olmaktan ziyade İranlı Türkmen veya Balkan ülkelerinden olursanız alınmanız kolaylaşır. Ayrıca devlet ünileri de olsa yabancı öğrenci için harç parası isteniyor bazı ünilerin harç parası yüksek ve merisin de bunlardan biri. Harç parası 20 bin TL ben mavi kartlı olduğum içinbu ücreti benim adıma Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı ödüyor ve sanırım parayı ben ödemediğim için hemen ödeyebilen kişiler alınıyor. (Enazından ben öyle gözlemledim.) Evet böylelikle YÖS’ten de tıp hayalim bir nevibitmiş oldu.

Şimdi koç üniversitesi moleküler biyoloji ve genetik okuyorum. Bu bölümü seçtim çünkü tıpa en yakın bölüm buydu benim için 'Türkiye’de para kazanamazsın, bu işin geleceği yok' sözleri beni sinir ediyor gerçekten.Ben bu işin parasında değilim sadece mutlu olduğum bir mesleği yaparsam eğer o mesleği layığıyla yerine getirebileceğime inanıyorum. Hayal ettiğim meslek mi? hayır, mutlu muyum? açıkçası tam olarak değil. Sadece bu meslek için elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyorum çünkü bu bölüme hayalinin mesleği olarak girip başarılı olabilecek bir kişi de girebilirdi ve ben onun yerini işgal etmiş olurdum o yüzden içinde bulunduğum bu mesleği layığıyla yerine getirmek benim sorumluluğum.

Demem o ki, hayaliniz neyse ona tutunun.İnanın o kadar üzülüyorsunuz ki. Hayaliniz bir adım önünüzde fakat siz ona ulaşamıyorsunuz. Bazen keşkeleriniz çoğalıyor bazen, neden olmadı diyorsunuz.O yüzden ne hayalinizden vazgeçin ne de başkalarının hayalini küçümseyin. 
Bu yazı benim için biraz üzücüydü çünkü insan hayalleriyle var. Hayalsiz bir insan boş insandır bence.
Okuduğunuz için teşekkürler.


Bir sonraki yazımda görüşmek üzere.

Post a Comment

1 Comments

  1. YÖS de yazından anladığım kadarıyla başarıdan daha çok, nereden geldiğine ve paraya bakılması doğru değil ama hayatın sana neler göstereceği belli olmaz. Benim bitirdiğim okulu kazanma sürecim de hiç kolay olmamıştı. Mesleğinle ilgili söylenenlerin önemi pek de olmayacak sanırım, çünkü kazandığın üniversiteden dolayı meslektaşlarından önde olacağı kanısındayım. Mesleğini sana daha çok sevdirecek insanlar, kendine ve insanlara yararlı bir hayatın olması dileklerimle. Hayatında başarılar

    ReplyDelete